28 Mart 2012 Çarşamba 16:45
Şehîd Qazî Muhammed'in Vasiyeti
Ben
ömrümün son saatlerini yaşıyorum. Diyorum ki size doğru yolu göstermek
için elimden gelen her şeyi yaptım, canla başla mücadele ettim, bu
uğurda gevşek davranmadım.
Değerli kardeşlerim!
Zulüm ve baskı gören halkım!
Ben ömrümün son saatlerini yaşıyorum. Allah aşkına artık birbirinize
düşmanlık etmeyin, sırt sırta verin, zorba düşmana ve zalimlere karşı
durun. Kendinizi düşmana bedava satmayın.
Kürt halkının
düşmanları çoktur, zorba ve acımasızdırlar. Her halkın, ulusun başarı
sembolü, birliktir, işbirliği ve dayanışmadır. Birliğini sağlamayan,
uyumu olmayan her halk, her zaman düşmanın baskısına maruz kalır,
ezilir. Kürtlerin, yeryüzünde yaşayan öteki halklardan eksik bir yanı
yoktur. Hatta siz yiğitliğinizle, fedakârlığınızla, baskıdan kurtulan
halklardan daha ileridesiniz. Düşman, işinin gerektiği kadarıyla sizi
ister ve işi bittikten sonra size hiç acımaz, sizi hiç affetmez.
Düşmanlarının baskısından kurtulan halklar da sizin gibiydiler, ama
onlar kurtuluş için birliklerini sağlamışlardı. Yeryüzündeki tüm halklar
gibi artık siz de ezilmeyin. Birlik olursanız, birbirinizi
kıskanmazsanız, kendinizi düşmana satmazsanız, siz de kurtulursunuz.
Kardeşlerim,
Artık düşmanlarınıza aldanmayın, Kürtlerin düşmanları hangi ulustan ve
guruptan olurlarsa olsunlar, düşmanlarımızdırlar, merhametsizdirler,
vicdansızdırlar, size acımazlar. Sizi birbirinize kırdırırlar, yalan
dolanlarla, para-pulla sizi karşı karşıya getirirler. Kürt halkının
düşmanları içinde en zalimi, en mel'unu, en Tanrı tanımazı, en acımasızı
Acem (İran)'dır. (İran) Kürtlere yönelik her türlü suçu işlemekten geri
kalmaz, tüm tarihi boyunca Kürtlere düşman olmuş, kin gütmüştür,
gütmektedir. İsmail Ağa'yı (Simko), kardeşi Cevher Ağa'yı, Mengur'lu
Hamza Ağa'yı ve daha nicelerini, Kuran'a yemin ederek kandırdılar,
kalleşçe öldürdüler. Onlar, Acemlerin kendilerine iyi davranılacağına
dair Kuran üzerine ettiği yemine safça inandılar. Bugüne kadar olan
tarih boyunca hiç kimse, Acemlerin sözlerine sadık kaldıklarını,
Kürtlere verdikleri sözü tutup vaatlerini yerine getirdiklerini
görmemiştir. Küçük bir kardeşiniz olarak size diyorum ki, Allah aşkına,
birbirinizi tutun, birbirinize destek olun. Emin olun ki, eğer Acem size
bal veriyorsa mutlaka içine zehir katmıştır. Acemlerin yalan
vaatlerine, sözlerine kanmayın, eğer Kurana bin kez el basıp söz verse
de amacı sizi kandırmaktır, hile yapmaktır.
Ben ömrümün son
saatlerini yaşıyorum. Diyorum ki size doğru yolu göstermek için elimden
gelen her şeyi yaptım, canla başla mücadele ettim, bu uğurda gevşek
davranmadım. Şimdi de size diyorum ki artık Acemlere inanmayın, onların
Kuran'a el basarak verdikleri söze inanmayın. Size nasihat ediyorum ki
yüce Allah aşkına vaatlere artık kanmayın. Çünkü onlar ne Allah'ı
tanıyorlar, ne peygambere, ne kıyamet gününe, ne Allah huzurunda hesap
vermeye inanıyorlar. Onların nezdinde, Müslüman da olsanız, Kürt
olduğunuz için suçlusunuz, onların düşmanısınız, malınız onlara
helaldir.
Benim verdiğim söz "Sizi kötü kalpli düşmanın eline
bırakıp gitme" değildi. Ben geçmişimizi ve Acemlerin söz vererek,
hileyle kandırıp yakaladığı, öldürdüğü büyüklerimizi çok düşündüm. Onlar
her zaman aklımdaydılar ve ben hiç bir zaman Acemlere güvenmedim. Ama
onlar buraya (Mahabad) dönmeden önce, yolladıkları mektuplarla, elçi
olarak gönderdiği ünlü Kürt ve Farslarla, Acem devletinin, Şah'ın
kendisinin kötü amaçları olmadığına, Kürdistan'da bir tek damla kan
akıtmayacaklarına dair söz verdiler. Onların verdikleri sözün neticesini
şimdi siz kendi gözlerinizle görüyorsunuz. Eğer aşiret reislerinin
ihaneti olmasaydı, onlar kendilerini Acem hükümetine satmasaydılar,
bunlar da bizim ve Cumhuriyetimizin başına gelmezdi.
Sizlere
nasihatim, vasiyetim odur ki; çocuklarınızı okutun. Eğitim dışında,
bizim diğer halklardan hiç bir eksiğimiz yoktur. Halklar kervanından
kopmamak için okuyun, okumak düşmana karşı en etkili silahtır.
Emin olun, bilin ki, eğer uyumunuz, birliğiniz, eğitiminiz iyiyse,
düşmana karşı zafer kazanırsınız. Benim, kardeşimin ve amcaoğullarımın
öldürülmesi, gözünüzü korkutmasın. Amaçlarımıza ulaşana kadar daha bizim
gibi birçok kişi, bu yolda öleceklerdir.
Eminim ki bizden sonra da başka kişiler riyakârca aldatılarak ortadan kaldırılacaktır.
Eminim ki bizden sonra birçok kişi, bizden yetenekli ve bilinçli de
olsalar, Acemlerin kurduğu tuzağa düşecekler. Ama umut ederim ki bizim
ölmemiz, bağrı yanık Kürtlere, ibret olur, ders alırlar.
Size
bir diğer vasiyetim de şudur: Halkın mutluluğunu, iyiliğini isteyin.
Halk sizin yardımcınız olursa, eminim ki siz de Allah'ın yardımıyla
başarıya ulaşırsınız. "Sen niye başarıya ulaşamadın" diyebilirsiniz.
Cevap olarak diyorum ki, "Vallahi ben başarılı oldum. Ben halkın ve
vatanın uğruna malımı, canımı veriyorum. Bundan daha büyük bir başarı,
nimet olur mu?" İnanın ki ben her zaman Allah'ın, onun resulü, halkım ve
vatanın huzuruna yüz akıyla çıkacak bir ölümü istedim. Bu, benim için
bir zaferdir.
Sevdiklerim,
Kürdistan tüm Kürtlerin
evidir. Her evde, ev sakinlerine bildikleri iş verilir. Artık ötekilerin
kıskanma hakkı yoktur. Kürdistan da böylesi bir evdir. Eğer siz
birisinin bu evde çalışabileceğini biliyorsanız, bırakın çalışsın.
Onun işine taş koymak olmaz artık. Sizden birisinin omuzlarında büyük
sorumluluklar olmasından, yerine getireceği, sorumluluk duyacağı
bilinenlerin payına büyük işler düşmesinden ve onun da bu işleri
yapmasından üzüntü duymak olmaz. Emin ol ki Kürt kardeşin kindar
düşmandan daha iyidir. Eğer omuzlarımda büyük sorumluluk olmasaydı, ben
bugün darağacı altında olmayacaktım. Birbirinize karşı tamahkar olmayın.
Bizim emirlerimizi yerine getirmeyenler, sadece emirleri yerine
getirmemekle kalmıyorlardı, bize tam bir düşman gibi davranıyorlardı.
Şimdi onlar çocukları arasında ve derin uykudalar. Biz kendimizi halkın
hizmetçisi olarak gördüğümüz için, halka hizmet ettiğimiz için
darağacının altındayız ve ben son saatlerimi vasiyetimi yazarak
geçiriyorum. Eğer omuzlarımda büyük bir sorumluluk olmasaydı, ben de
çocuklarımın arasında, derin uykuda olurdum. Oysa ben şu anda ölümünden
sonra yapmanız gerekenler konusunda nasihatlerimi yazıyorum. Ve eminim
ki eğer sizden biri benim sorumluluğumu almış olsaydı, şimdi o darağacı
altında olacaktı. Allah'ın rızasını almak için, halkının hizmetkârı olan
bir Kürt olarak, omuzlarımdaki sorumluluk gereği aşağıdaki nasihatları
ediyorum. Umud ederim ki, şu andan itibaren dersler çıkarır,
nasihatlarıma uyarsınız, Allah'ın yardımıyla düşmana karşı zafer
kazanırsınız.
1- Allah'a, peygambere (Allah'ın selamı
üstüne olsun) ve Allah'ın yanında olan her şeye inanın, iman edin, dini
vecibeleri yerine getirmede güçlü olun.
2- Aranızdaki birlik ve uyumu koruyun, birbirinize kötülük yapmayın, özellikle sorumluluk ve hizmet alanında tamahkâr olmayın.
3- Düşmanın sizi aldatmaması için, eğitim seviyenizi yükseltin.
4-
Düşmana özellikle Aceme inanmayın. Çünkü Acem birkaç açıdan sizin
düşmanınızdır. Dininizin, ülkenizin, halkınızın düşmanıdır. Tarih ispat
etmiştir ki Kürtler aleyhine sürekli bahane aramıştır. En küçük suçlarda
dahi Kürtleri öldürüyorlar, Kürtlere karşı her türlü suçu işlemekten
geri kalmıyorlar.
5- Bu dünyada, birkaç günlük ve
önemsiz bir bir yaşam uğruna kendinizi düşmana satmayın, çünkü düşman
düşmandır, düşmana güvenilmez.
6- Birbirinize,
siyasi, maddi, manevi ve namus alanlarında ihanet etmeyin. Çünkü hain,
Allah'ın, insanların huzurunda suçludur, ihanet döner haini vurur.
7-
Eğer sizden birisi, ihanet etmeden işini yapıyorsa, kendisine yardımcı
olun, kıskançlık ve tamah için kendisine karşı durmayın, ya da Allah
göstermesin onun hakkında yabancıların ajanı olmayın.
8- Bu vasiyetimde cami, hastane ve okullar hakkında yazdıklarımın yerine getirilmesini talep edin, bunlardan yararlanın.
9-
Diğer halklar gibi baskı ve zulümden kurtulmak için mücadele etmekten
geri durmayın. Dünya malı önemli değildir. Eğer vatanınız varsa, özgür
ve serbestseniz, o zaman her şeyiniz var demektir, malınız, mülkünüz,
devletiniz, ülkeniz, saygınlığınız da olacaktır.
10-
Allah'a olan can borcu dışında, kimseye borcum olduğunu zannetmiyorum.
Ama eğer az ya da çok, borçlu olduğum birisi çıkarsa, ben geriye çok
mal-mülk bıraktım, gidip varislerimden borcunu istesin.
Birbirinizi tutmadığınız müddetçe başarılı olamazsınız. Birbirinize
zulüm etmeyin. Çünkü Allah zalimleri çok erken yok eder. Zulüm ortadan
kalkacak, bu Allah'ın sözüdür, Allah zalimden intikam alır.
Bu
sözleri kulağınıza küpe edeceğinizi umud ediyorum. Allah sizi
düşmanlarınız karşısında zafere ulaştırsın. Sadi'nin buyurduğu gibi:
Amacımız nasihatti, yaptık.
Sizi Allah'a havale ettik, gidiyoruz.
Halkının ve vatanının hizmetçisi Qazî MIHEMED
ufkumuz.net